بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱلَّذِينَ يُبَلِّغُونَ رِسَٰلَٰتِ ٱللَّهِ وَيَخْشَوْنَهُۥ وَلَا يَخْشَوْنَ أَحَدًا إِلَّا ٱللَّهَۗ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ حَسِيبًا ﴿٣٩

Onlar ki Allah’ın risaletlerini tebliğ ederler ve ondan korkarlar, Allah’dan başka kimseden korkmazlardı, hesaba alacak da Allah yeter.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَآ أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَٰكِن رَّسُولَ ٱللَّهِ وَخَاتَمَ ٱلنَّبِيِّۦنَۗ وَكَانَ ٱللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمًا ﴿٤٠

Muhammed sizin ricalınızdan hiç birinin babası değil, ve lâkin Allah’ın Resul’ü ve Peygamber’in hatemidir, Allah, her şeye Alim bulunuyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱذْكُرُواْ ٱللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا ﴿٤١

Ey o bütün iman edenler! Allah’ı çok anış anın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا ﴿٤٢

Ve ona sabah, akşam tesbîh edin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هُوَ ٱلَّذِى يُصَلِّى عَلَيْكُمْ وَمَلَٰٓئِكَتُهُۥ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۚ وَكَانَ بِٱلْمُؤْمِنِينَ رَحِيمًا ﴿٤٣

Odur ki o sizleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize feyz-u bereket indiriyor, ve mü'minlere Rahim bulunuyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

تَحِيَّتُهُمْ يَوْمَ يَلْقَوْنَهُۥ سَلَٰمٌۚ وَأَعَدَّ لَهُمْ أَجْرًا كَرِيمًا ﴿٤٤

Ona kavuşacakları gün tahiyyeleri selâmdır ve onlar için kerîm bir ecir hazırlamıştır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ إِنَّآ أَرْسَلْنَٰكَ شَٰهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا ﴿٤٥

Ey o peygamber! Biz seni hakka bir şâhid hem bir müjdeci hem bir kocundurucu gönderdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَدَاعِيًا إِلَى ٱللَّهِ بِإِذْنِهِۦ وَسِرَاجًا مُّنِيرًا ﴿٤٦

Hem Allah’a izniyle bir davetçi ve nurlar saçan bir şavk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَبَشِّرِ ٱلْمُؤْمِنِينَ بِأَنَّ لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ فَضْلًا كَبِيرًا ﴿٤٧

Mü'minler’e müjdele: onlara Allah’dan bir büyük fadıl var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا تُطِعِ ٱلْكَٰفِرِينَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ وَدَعْ أَذَىٰهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِۚ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَكِيلًا ﴿٤٨

Kâfirler’e ve münafıklara itaat etme, onların ezalarını bırak da Allah’a mütevekkil ol, Allah, vekîl olunca hepsine yeter.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا نَكَحْتُمُ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ ثُمَّ طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِن قَبْلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ فَمَا لَكُمْ عَلَيْهِنَّ مِنْ عِدَّةٍ تَعْتَدُّونَهَاۖ فَمَتِّعُوهُنَّ وَسَرِّحُوهُنَّ سَرَاحًا جَمِيلًا ﴿٤٩

Ey o bütün iman edenler! Mü'minler’i nikâh ettiğiniz, sonra onlara dokunmadan talâk verdiğiniz vakit üzerlerinde sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur, derhal mütalarını verib onları güzel bir surette salıverin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu